İlhamiyyat Dinî-Teolojik Aforizmalar / İlhami GÜLER
KUTSALLAR VE DÜŞÜNCE
Evliyası,mübarekleri,hazretleri,uluları,önderleri ve mukaddesleri bol olan toplumlar,kolay kolay düşünemezler;düşünce ve değer üretemezler. Çünkü kendileri 'küçüktür.'
YARIN VE BİR GÜNÜN TUZAĞI
Ömrü öğüten ve bugünü değersizleştiren, 'yarın' veya 'bir gün'e güvendir.
ÖTEKİNİ TANIMAK
Çoğu insan kendince,çoğu zaman da keyfince oluşturduğu "haklılık" mevzisine girip sınırlı sayıdaki ilişkiye dayanarak -eksik tümevarım ile- ötekini ya melekleştirir ya da şeytanlaştırır. İnsanların çok azı, ötekini hakkıyla değerlendirir.
SİYASAL İSLAM
Siyasal İslam,öncelikle bir Müslüman'ın kimliğinin oluşturulması, bu kimliğin en genel anlamda korunması, sürdürülmesi,Müslüman halkların yok olmaktan ve sömürülmekten kurtarılması; sonra da insanlığın zulümden korunması faaliyetlerinin toplamıdır.
DÜNYANIN PROJELİĞİ
Güneş sistemi ve dünyanın içindekiler,bir 'tesadüf/kaos' olmaktan daha çok,bir 'proje/kozmos' olduğunu 'mantık'a zorlar.
ALIŞKANLIK VE DOGMANIN GÜCÜ
Alışkanlık ve dogmanın kör delili, her türlü mucizeden daha güçlüdür. Mucizeyi görmeye müsaade etmez.
DİNLER VE MODERNİTE
Dinler; hak,hukuk,hakikat,hakkaniyet ve adalet arayışı ve davası peşinde iken; modernite; güç,gerçek ve tahakküm peşindedir. 'Ilerleme' de onun kılıfı ve süsüdür.
TANRI VE İNSANIN FARKI
Herkes,her an bir iş peşinde iken; Tanrı,her an her iş peşindedir.
TÜRKLER VE KUR'AN
Türklerin Kur'an ile olan teberrük, kutsama ve anlamadan dinleme iştiyakını en veciz ifade eden söz: 'Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli'dir.
UYKU, UYANMA VE RÜYA
Uyku,ölümün,uyanma dirilmenin,rüya ise ahiretin temsilidir.
TÜRK MÜSLÜMANLIĞI VE MAFYA
Türk mistisizmine/tasavvufuna eşlik eden toplumsal yaşam,hukuk (şeriat) değil,mafyalaşmadır. "Kurtlar Vadisi" dizisi, bunun en güzel kanıtıdır. Polat Alemdar'ın babası: her türlü kural dışılığı mitolojik menkıbelerle 'ilahi hikmet' olarak meşrulaştıran din; Polat ve avenesi: Mafya ve illegalite.
TÜRKLERİN VE RUSLARIN KİMLİĞİ
Türkler ve Ruslar,dinleriyle (Sünnilik/Sufilik-Ortodoksluk) millet olma kimliklerini kazanmış halklardır. Her iki milletin Batı'ya ayartılmış aydınlarının (Kemalistler ve Komünistler) dinî kültürlerini ıslah ve yenileme yerine 20. yüzyılın başında yaptıkları kültürel ve siyasal devrimleriyle (1917-1924) Batı ulusları gibi dinden kurtulmak istemişlerdir. Bu süreç onları maymuna çevirdi. Çıkış yolunu hâlâ bulabilmiş değiller.
Hazırlayan: İhvanı-ı Safa Mensubu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder